Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



|Başlık Sayısı :1981| Mesaj Sayısı:3050|
 
PortalAnasayfaGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Buda var :) daha sıda var

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Bactry
ADMİN
ADMİN
Bactry


Erkek Mesaj Sayısı : 1774
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : Web Dizayn
Lakap : Bactry
<FONT color=red><B>Dikkat</FONT> :
Dikkat: Turk Forumzen Bağımlılık Yapabilir !!

<center><B><fieldset>Takım : Buda var :) daha sıda var Galata10
Ruh Hali : Buda var :) daha sıda var Delibo10
<br><FONT color=FFA500><B>Başarı :
Buda var :) daha sıda var Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Buda var :) daha sıda var Right_bar_bleue

<FONT color=#00ccff><B>Güçlülük</FO :
Buda var :) daha sıda var Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Buda var :) daha sıda var Right_bar_bleue

<FONT color=#008000><B>Aktiflik</FO :
Buda var :) daha sıda var Left_bar_bleue100 / 100100 / 100Buda var :) daha sıda var Right_bar_bleue

<br><FONT color=#ffff33><B>İLETİ : ЯΘCЌΣЯ-*
Kayıt tarihi : 16/02/08

Buda var :) daha sıda var Empty
MesajKonu: Buda var :) daha sıda var   Buda var :) daha sıda var Icon_minitimePtsi Şub. 18, 2008 4:32 am

Ebegümeci: (Hubbaz / Malva silvestris / Feuille de mauve / Mallow) Çiçekleri sifali olan, yapraklari da sebze olarak yenilen, kendi kendine yetisen bir ottur. 20-70 cm boyundadir. Yapraklari sarmaldir. Mayis-Agustos aylari arasinda çiçek açar. Yaprak ve çiçeklerinde fazla miktarda "müsilaj" vardir. Yaprak ve çiçekleri taze iken kullanilir.

Kullanildigi yerler: Gögsü yumusatir, öksürügü keser. Mide ve barsaklarin düzenli çalismasini saglar, kabizligi giderir. Atesi düsürüp, vücuda rahatlik verir. Bogaz ve bademcik iltihablarini giderir. Lapasi, çibanrlarin olgunlasmasini saglar. Burun kanamasini durdurur. Dis eti hastaliklarini tedavi eder, mide agrisini keser.


E&eth;relti otu: (Farn / Farnkraut / Fougére / Fern Nepkrodium filixmas / Dryopteris filis mas / Fougere male / Filicis rhizoma) Bu sinifta bulunan 170 cins, 9000 tür bitki yaklasik olarak dünyanin her tarafina yayilmistir. Türlerinin çogunlugu tropik bölgelerde yetismektedir. Egreltiotlarinin birkaç santimetre büyüklükte olanlardan, agaç sekline kadar çesitleri vardir. Bugün yasayanlarin çogunlugu, çok yillik otsu bitkilerdir. Bunlarin topragin yüzeyine yakin, ona paralel büyüyen sürünücü veya yukari yönelen kökçükleri vardir. Hemen bütün egreltiotlarinda, yapraklar tomurcuktayken içe dogru kivrilmistir. Kartal egreltisi, Venüs saçi, erkek egreltiotu, geyik dili, kaya egreltisi memleketimizde bulunan egrelti çesitleridir. Bu egrelti çesitlerinden erkek egreltiotu tipta kullanilir.

Erkek Egrelti otu (Dryopteris filixmas): Mutedil bölgelerin rutubetli yerlerinde, orman altlarinda, kayalar arasinda yetisen 50-70 cm boylarinda, çok senelik, otsu zehirli bir bitkidir. Toprak alti gövdesi 10-40 cm uzunlugunda olup, dis kismi eski yaprak izleri veya kâideleri ile kaplidir. Alt tarafinda siyah renkli, ince kökler tasir. Ilkbaharda rizom gövdesinin ucundan kendi üzerine sarilmis olan genç yapraklar çikar. Yapraklar gelisince açilir. Yapraklar uzun sapli olup sapin kâidesi siskindir. Yapraklarin alt yüzlerinde spor keseleri vardir. Mutedil bölgelerin rutubetli yerlerinde, orman altlarinda, kayalar arasinda yetisen 50-70 cm boylarinda, çok senelik, otsu zehirli bir bitkidir. Toprak alti gövdesi 10-40 cm uzunlugunda olup, dis kismi eski yaprak izleri veya kâideleri ile kaplidir. Alt tarafinda siyah renkli, ince kökler tasir. Ilkbaharda rizom gövdesinin ucundan kendi üzerine sarilmis olan genç yapraklar çikar. Yapraklar gelisince açilir. Yapraklar uzun sapli olup sapin kâidesi siskindir. Yapraklarin alt yüzlerinde spor keseleri vardir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kismi kökleri ve yapraklaridir. Kökleri sonbaharda toplanip, birkaç gün, havada sonra hafif isida kurutulur. Kökleri kalin, disi siyah, içi beyazdir. Özel bir kokusu, tatlimsi ve kekremsi bir tadi vardir. Bilesiminde uçucu ve sâbit yaglarla, reçine, nisasta ve etkin madde filisin vardir. Barsak parazitlerine karsi çok eski târihlerden beri kullanilmaktadir. Toz veya hulasa hâlinde alinir. Müshil olarak yagi ilâçlarla verilmemelidir. Zîrâ yaglar, ilâçtaki toksin maddelerin yayilmasini kolaylastirarak siddetli zehirlenmelere sebeb olabilir. Tavsiye edilen miktarin disina çikmamalidir.


Enginar: (Artischocke / Artichaut / Artichoke / Cynara scolymus / Cynara / Artichaut cynaria scolymus) Haziran-temmuz aylari arasinda, mavi-mor renkli çiçekler açan, 50-150 cm boyunda çok senelik otsu bir bitkidir. Killi, kumlu ve rutubetli topraklarda yetistirilir. Gövdeleri dik, kuvvetli, sert ve boyuna olukludur. Yapraklari sapsiz, büyük, uzun-oval ve parçalidir. Çiçekler üst yapraklarin koltugundan çikan, uzun saplarin ucunda büyük basçiklar halinde toplanmistir. Çiçek tablasi etlidir. Hepsi tüp seklinde olan çiçekleri ve bunlarin aralarinda bulunan tüyleri tasir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Marmara ve Ege bölgesinde bahçelerde yetistirilir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin sebze olarak kullanilan kismi, çiçek tablasi ile tâze dip yapraklari ve kökleridir. Yapraklar ve kökte eynarin isimli aci bir madde, inulin, tanen ve filavon bünyesinde bir glikozit vardir. Tâze yaprak ve köklerinden yapilan hulâsa ve tâze yapraklardan hazirlanan çay, safra çogaltici ve idrar arttirici olarak karaciger hastaliklarinda kullanilir. Kanda kolesterini azaltir. Ates düsürücü ve istah açici tesirleri vardir. Ayrica, idrar söktürür, bedeni ve ruhi bitkinligi giderir, romatizma ve seker hastaliklari için faydalidir.


Ergeçsakali: (Erkeçsakali / Çayirmelikesi / Spirea / Flipendula ulmaria) Gülgillerden, dallari saglam, sert ve kirmizimtirak bir bitkidir. Çiçekleri kar taneleri gibidir ve dallarin ucunda toplanmistir. Yaz aylarinda toplanip kurutulur. Bu bitkinin her yeri kullanilmaktadir.

Kullanildigi yerler: Idrar söktürür, vücutta biriken zararli maddelerin atilmasini saglar. Böbrek, mesane ve idrar yollarindaki iltihaplari giderir. Kani temizler. Sinirleri yatistirir. Nefes darligi ve astimda faydalidir. Diseti ve bogaz iltihaplarini giderir.



Esekkulagi: (Karakafes / Mayasilotu / Aguga raptans / Symphytum/ Consoude) Sigirdiligillerden, çiçekleri beyaz veya menekseye çalan renklerde, yapraklari nester seklinde bir bitkidir. Mart-Temmuz aylari arasinda toplanip kurutulur.

Kullanildigi yerler: Müzmin ishali keser. Nefes darligini giderir. Gögsü yumusatir. Öksürügü keser. Agiz, dil ve bogaz iltihaplarini giderir.


Feslegen: (Basilienkraut / Basilic / Sweetbasil / Reyhanotu / Ocimum basilicum ) Haziran-eylül aylari arasinda, pembemsi veya sarimsi-beyaz renkli çiçekler açan, 20-40 cm yüksekliginde, çok senelik, kuvvetli kokulu, otsu bir bitkidir. Reyhan otu olarak da bilinir. Vatani Iran ve Hindistan’dir. Gövdeleri dik, tüysüz veya hafifçe tüylü, çok dalli ve yapraklidir.Yapraklar karsilikli ve uzunca sapli olup, hos kokuludur. Çiçekler üst yapraklarin koltugunda ekseriya 6 çiçekli durumlar hâlinde toplanmistir.Çanak ve taç yapraklari tüp seklinde ve 2 dudaklidir.Meyveleri oval sekilli, küçük ve parlak siyah renklidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Yerli degildir. Süs bitkisi olarak yetistirilir.

Kullanildigi yerler: Bitkinin kullanilan kisimlari, tâze çiçekli dallari ve tohumlaridir. Uçucu yag tasimaktadir. Bu yag içinde estragol,linalol, cineol ve pinen vardir. Feslegen midevî, yatistirici ve barsaklarda gaz tesekkülüne mâni olucu özelliklerinden dolayi % 1-2 lik çay hâlinde kullanilir. Uçucu yagda da ayni hassalar vardir.Idrar yollari hastaliklarina karsi tesirlidir. Tohumlarindan öksürük kesici olarak istifade edilir. Baharat olarak salata ve çorbalarda kullanilir. Ete, baliga ve sosise konur. Süte ve hardala karistirilir.Anadolu’da aroma vermesi için pekmez yapilirken içine konulur. Uçucu yagi parfümeride de kullanilir. Ayrica öksürügü kesici, hazimsizligi ve bas dönmeleri giderici özelligi de bilinir. ari sokmalarina karsi da faydalidir.


Fındık: (Haselnuss / Noisetier / Hazel-tree / Corylus avellana / Cobnut / Noisetier) Kuzey yarimkürenin iliman bölgelerinde yetisen, çalimsi veya alçak boylu, tek evcikli, erkek ve disi çiçek ayri agaçta, ayri yerlerde olan bitkiler. Findigin erkek çiçekleri tirtilsidir. Disi çiçekler ayri agaçta ve tomurcuk hâlinde küçüktür. Genel olarak çiçekler yapraklardan önce açarlar. Yapraklari yuvarlak, oval veya yürek biçiminde, tüylü, yaprak kenarlari dislidir. Disi çiçeklerin çanak yapraklarindan olgunlasan findiklarin toplanmasi temmuz ve agustos aylarindadir. Findik agaci türlere bagli olarak çali formunda oldugu gibi, 15-20 m’ye kadar da boylanir. Kültür çesitlerinin çogu 3-4 m boyundadirlar. Bununla beraber bazi memleketlerdeki tek gövdeli agaç seklinde yetistirilir. Findiklar, meyvelerin iriliklerine ve sekillerine göre isimlendirilir.

Yurdumuzda yetistirilen baslica kültür çesitleri; tombul findik, sivri findik, badem findik, kan findigi ve fosa findigidir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Dogu Karadeniz bölgesi (Ordu, Trabzon, Giresun); Zonguldak, Bolu.

Kullanildigi yerler: Iç findigin bilesiminde ortalama olarak % 4’ü su, % 65,4’ü yag, % 15,6 protein, % 2,6 selüloz, % 0,98 azotsuz ekstrak maddeler ve % 1,55 kül vardir.Yag ve proteinler bakimindan önemli bir besin maddesidir. Findik, vitamin bakimindan da iyi bir kaynaktir. En fazla Bvitamini bulunur. 100 gram iç findikta 0,54 mg B vitamini, ayrica az miktarda A ve C vitaminleri de vardir. Külünde % 0,29 Ca, %35 P ve % 0,0041 Fe bulunur. Zengin bir besin maddesi olan findigin 1000 grami 725 kalori saglar. Bu özellikleriyle findik, bedeni ve zihni yorgunluklari giderir. Vücuda kuvvet verir. Hamilelik ve variste de tavsiye edilir.

Findik yagi: Böbrek agrilarini giderir. Kum ve tas düsürülmesine yardimci olur. Barsak solucanlarini düsürür. Mideleri rahatsiz olanlar, damar sertligi olanlar veya yüksek tansiyondan sikayet edenler, çok az yemelidir.


Frenküzümü: : (Stachelbeere / Groseille / Currant / Ribes rubrum / Currant / Groseille) Çogunlugu kisin yapragini döken, bâzilari da her zaman yesilligini muhafaza eden bodur çalilardir. Kökleri saçak seklinde olup, fazla derine inmezler. Dallari zayiftir. Her sene dipten yeni sürgünler meydana getirir. Meyveleri küçük salkimlar hâlindedir. Salkimlar üzerinde tâneler yuvarlak ve çok parlak renklidir. Kabuk yari saydam oldugundan, tânenin içerisindeki çekirdek fark olunabilir. Meyveler mayhos ve tatlidir. Frenküzümü mahsûlünü dâima genç sürgünler üzerinde verir (budamada bu hususa dikkat etmelidir). Yapraklari el biçimindedir. Frenküzümü en iyi sekilde mutedil iklimlerde yetisir. Fazla rutûbetli ve fazla kuru topraklari sevmez. Ilkbaharda erken uyandiklari için, dikimi sonbaharda yapmak iyi netice verir. Bahçe zirâatinda frenküzümü, 1,20x1,40 m aralik ve mesâfeyle dikilmelidir. Budanmayan frenk üzümleri iyi mahsul vermezler. Onun için yasli dallari budanir. Genç sürgünleri yerlerinde birakarak iyi bir aralama yapmak gerekir. Köklerden süren piçleri kesip atmali, ortada olanlarindan bir veya iki tânesini birakmalidir. Birakilan bu sürgünler fidani gençlestirir.

Baslica dört çesit taninmis frenküzümü vardir:

1) Küçük kirmizi frenküzümü,

2) Büyük kirmizi frenküzümü,

3) Siyah frenküzümü,

4) Sari frenküzümü.

Bunlardan en makbulü büyük tâneli kirmizi frenküzümüdür. Bu üzüm çesidi tesirlidir ve suyu çoktur. Surup yapmaya elverislidir. Frenküzümlerini iyice olgunlastirdiktan sonra toplamalidir.

Türkiye'de yetistigi yerler: Hemen hemen bütün bölgelerde.

Kullanildigi yerler: Istah açar, hazmi kolaylastirir. Idrar söktürür. Vücüda rahatlik verir. Böbreklerdeki taslarin düsürülmesine yardimci olur. Karinda toplanan suyu söker. Karaciger sisligini indirir. Surubu çok besleyicidir.


Gelincik: (Mayis-agustos aylari arasinda, kirmizi renkli çiçekler açan, 20-30 cm boyunda bir veya bâzan çok senelik otsu ve beyaz sütlü bir bitki. Bugday tarlalarinda, ekilmemis yerlerde çok rastlanir. Gövdeleri dik ve tüylüdür. Çiçekler dallarin uçlarinda bulunur. Çanak yapraklari çiçek açma esnâsinda dökülür. Çiçekleri de çabuk dökülür. Meyveleri sarimsi esmer renkli olup, deliklidir ve bu deliklerden tohumlar saçilir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Hemen hemen her yerde yetismektedir.

Kullanildigi yerler: Kullanilan kisimlari çiçekleridir. Çiçekler güneste ve mümkün oldugu kadar çabuk kurutulur. Bilesiminde zamk, seker, müsilaj ve çok az miktarda alkaloit bulunur. Hafif yumusatici ve uyusturucu bir tesiri vardir. Öksürük ve nezle gibi hastaliklarda yumusatici olarak surup hâlinde verilir. Uykusuzlugu giderir. Yaniklari iyilestirir. Çiçekleri su içinde siselerde güneste bekletilerek serbeti çikarilir. Içine limon tuzu konursa rengi çabuk ve daha güzel çikar. Yazin serbet olarak içilir.


Greyfurt: (Vatani Çin ve Hindistan olan, fakat bugün birçok çesit ve kültür formlariyla bütün subtropikal memleketlerde yetistirilen, yaprak dökmeyen, uçucu yag tasiyan küçük agaçlar. Yapraklari derimsidir.Çiçekler, beyazimsi renkli, meyveleri büyük, toparlak yassi, açik sari renkli, ince kabuklu, bol usârelidir.Meyvelerinin çekirdekli ve çekirdeksiz cinsleri bulunur. Meyve dilimlerinin kabuklari soyulunca acilik kalmaz, rahatlikla yenebilir.Kizmemesi veya altintop gibi isimlerle de taninir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Güney, Güneybati, Kuzeydogu Anadolu’da yetistirilir.

Kullanildigi yerler: C vitamini bakimindan zengindir. Meyve kabuklarindan marmelat yapilir. Karacigerin normal çalismasini saglar. Hazmi kolaylastirir. Vücudda biriken suyu ve zehirli atiklari atar. Kani temizler. Bedeni ve zihni yorgunluklari giderir. Akciger ve gögüs hastaliklarinda faydalidir.
_________________



Tarih: Sal Oca 29, 2008 10:40 pm Mesaj konusu: GÜL

--------------------------------------------------------------------------------

Gül: (Rosa / Damaszener Rose / Hundsrose / Rose / Damask rose / Dorgrose herbrose / Rosaceae / Rosier) Mayis-haziran aylari arasinda, pembe, beyazimsi, sari, kirmizi renkli çiçekler açan, güzel kokulu çok senelik, çalimsi ve dikenli bir bitki. Gövdeleri silindir biçimli, yesilimsi, esmer renkli, çok dalli ve dallar sik dikenlidir. Dikenlerin uçlari kivrik ve genellikle kirmizi renktedir. Yapraklar sapli ve kulakçikli, 5-7 yaprakçiklidir. Çiçekler dallarinda tek tek veya kümeler hâlinde bulunur. Çanak yapraklari 5 parçali, taç yapraklari ise çok parçalidir. Deniz seviyesinden îtibâren, 3500 m yükseklige kadar, kâfi derecede rutûbetli ve geçirgen topraklarda yetisir. Türkiye’de yabânî olarak yetisen 23 türü bulunmaktadir. Çok eski bir kültür bitkisidir. Mensei kesin olarak bilinmemekle birlikte, çogu gül çesitlerinin menseinin Asya’nin mutedil bölgeleri oldugu kabul edilmektedir.

Çiçeklerine göre: Yalin kanat, yarim katmerli ve katmerli güller.

Boylarina göre: Bodur, yüksek ve sarilici güller.

Çiçeklenme zamanina göre: Yilda bir çiçek açanlar, yilda birden fazla çiçek açanlar ve yediveren güller diye siniflandirilmaktadirlar.

Isparta gülü (Rosa damascena): Çok eski bir kültür bitkisi oldugu için mensei belli degildir. Halen Isparta çevresinde bol miktarda yetistirilmektedir.

Isparta veya yag gülü, Isparta çevresinde, 1,5-2 m aralikla siralar hâlinde ekilmektedir. Üretilmesi çelikle yapilir. Çelikler de kasim ve aralik aylarinda ekilir. Ürün ikinci yildan îtibâren alinmaya baslar. Üçüncü ve dördüncü yaslarda verim en fazladir. Daha sonra bu yasli güller kesilerek gençlestirme yoluna gidilir. Gül bahçelerinden gençlestirme sûretiyle 15-20 sene faydalanilabilir.

Yabânî gül (Rosa canina): Memleketimizde oldukça yaygin bir gül çesididir. 2-3 m yüksekliginde, pembe veya beyaz çiçekli bir agaççiktir. Meyveleri parlak kirmizi renktedir. Bu gülün olgun meyvelerini saran, baslangiçta agizi dar bir bardak seklinde olan çiçek ekseni, çiçek tablasi olgunlasinca etlenip, kirmizi bir renk alir. Bu meyvelere “kusburnu” adi verilir. Bilesiminde tanen, pektin, vitamin C, sekerler ve organik asitler vardir. Kabiz edici, idrar söktürücü olarak, böbrek ve safra taslarina karsi, C vitamini yönünden zengin oldugu için de bâzi bölgelerde marmelât yapiminda kullanilir.

Türkiye’de yetistigi yerler: Anadolu ve Trakya.

Kullanilan kisimlari: Gülün kullanilan kisimlari çiçegi, çiçeklerinden elde edilen gülyagi ve gülsuyudur. Çiçekler sabahin erken saatlerinden günes dogmadan toplanip gölgede kurutulur. Su buhari ile distilasyona tâbi tutulur. Elde edilen kismin üst tarafinda gül yagi toplanir. Alttaki sulu kisim ise gül suyunu teskil eder. Genellikle 3000-3500 kg çiçekten, 1 kg gülyagi, 500 kg gül suyu elde edilmektedir.

Kullanildigi yerler: Gül çiçeginin taç yapraklarinda uçucu yag, tanen, gallik asit, kuarsitrin, siyanin, seker ve mum vardir. Gülyagi tibbî bir tesire sâhib olmamakla berâber, bilhassa parfümeri ve kozmetik sanâyiinde bâzi pomatlar ile galenik preparatlarin kokusunu degistirmede çok kullanilir. Antiseptik (mikrop öldürücü) etkisi vardir. Bogaz ve bademcik iltihaplarini giderir. Göz kanlanmalari ve göz nezlesinde etkilid
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://turk.forumzen.com
 
Buda var :) daha sıda var
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Sağlık & Vs.. :: Şifalı Bitkiler-
Buraya geçin:  
Powered by phpBB ©
© 2007, 2008 Forumzen
Powered ßy como TeaM
forum kurmak | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar